AB’nin en büyük ekonomisi olan Almanya, yılbaşına kısa süre kalmasına rağmen, 2024 yılı bütçesini hâlâ oluşturamadı. Scholz liderliğindeki üçlü koalisyon, 17 milyar euroluk açığın nasıl kapatılacağı konusunda uzlaşma sağlayamıyor.
Almanya’da 2024 yılı bütçesi üzerinde yapılan görüşmeler çıkmaza girdi.
Başbakan Olaf Scholz’un koalisyon ortakları ile Salı gecesi geç saatlere kadar yaptığı görüşmede de ilerleme sağlanamazken, siyasette tansiyon yükseliyor.
Scholz’un partisi Sosyal Demokratlar (SPD), bütçe planındaki 17 milyar euroluk açığı kapatmak için, zenginlerden daha fazla vergi alınmasını ya da yeniden borçlanmaya gidilmesini öneriyor.
Koalisyonun küçük ortağı liberal Hür Demokratlar (FDP) ise vergilerin artırılmasına şiddetle karşı çıkarken, açığın kapatılması için diğer bütçe kalemlerinde tasarrufa gidilmesini, sosyal yardımlarda, işsizlik ödemelerinde kesinti yapılmasını öneriyor.
Liberallerin bu önerileri ise koalisyonun bir diğer ortağı Yeşiller tarafından reddediliyor. Yeşiller Partisi, yenilenebilir enerji için ayrılan kaynaklarda tasarrufa gidilmesini de kabul etmiyor.
‘Devlet krizi uyarısı’
2024 yılı bütçesinin, yeni yıla birkaç hafta kalmasına rağmen kesinleşmemiş olması, kurumlarda ve ekonomi dünyasında büyük belirsizliğe yol açıyor ve kamuoyunda tepkileri artırıyor.
Yeşiller Partisi’nin eş başkanı Ricarda Lang, amaçlarının konunun bir ‘devlet krizine’ dönüşmeden çözülmesi olduğunu belirterek, görüşmelerin sürdüğünü söyledi.
BR radyosuna konuşan Lang, 2024 yılı bütçesi üzerinde bugün bir anlaşma çıkmasını beklemediğini, ancak siyasi uzlaşmanın önümüzdeki günler içinde sağlanmasını umut ettiğini dile getirdi.
Koalisyon ortakları daha önce yaptıkları açıklamalarda, anlaşmazlığı Çarşamba günkü Kabine Toplantısı’na kadar çözeceklerini ve 2024 yılı bütçe planını Meclis’e sevk edeceklerini söylemişlerdi.
Yargı kararı, planları alt üst etti
Almanya’da süren bütçe krizinin gerisinde, Almanya Anayasa Mahkemesi’nin geçen ay aldığı karar yatıyor.
Yüksek Mahkeme, Scholz hükümetinin, koronavirüs döneminde kullanılmayan milyarlarca euroluk kaynağı, iklim fonuna aktarmasını Anayasa’ya aykırı bulmuştu.
Bu karar sonrasında oluşan açığı kapatmaya, bunu yaparken yeni yasal sorunlarla karşılaşmamaya çaba gösteren hükümet, çıkış yolu bulmakta zorlanıyor.
Yaşanan kriz, Almanya’nın Ukrayna’ya yardımlarını, planlanan silah alımlarını ve enerji alanında söz verilen harcamaları da doğrudan etkilediği için, uluslararası alanda da yakından izleniyor.
Yeşiller Partili Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck, bütçe krizi nedeniyle zor günler geçirirken, kendisi açısından büyük önem taşıyan Dubai’deki BM İklim Zirvesi’ne katılımını da iptal etmek zorunda kaldı.
Koalisyon hükümeti içinde ahenkin bozulmasına neden olan ve siyasi tartışmaların alevlenmesini beraberinde getiren bütçe krizi, ‘borç freni’ tartışmasında düğümleniyor.
‘Borç freni’ tartışması
Almanya’da Anayasa’ya da giren ‘borç freni’ kuralı, hükümetin borçlanmasına yasal sınırlamalar getiriyor.
Buna göre, hükümetin bütçe açığının, nominal gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 0,35’ini geçmemesi gerekiyor.
Borç freni uygulamasında, ancak koronavirüs salgını, Ukrayna savaşı nedeniyle enerji fiyatlarının tırmanması gibi kriz durumlarında istisnaya gidilebiliyor.
Başbakan Scholz’un partisi SPD ve Yeşiller, şu andaki krizin aşılması amacıyla, 2024 yılı için de kriz durumu ilan edilmesini ve istisnai olarak daha yüksek borçlanmaya gidilmesini istiyor.
Ancak FDP’li Maliye Bakanı Christian Lindner, yüksek faiz ortamında bunun doğru olmayacağını savunuyor, borçlanma yerine diğer bütçe kalemlerinde tasarrufa gidilmesinde ısrar ediyor.
Anlaşma olmazsa ne olacak?
Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit, Çarşamba günü olağan basın toplantısında gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine yaptığı açıklamada, yoğun görüşmelerin sürdüğünü belirterek, kabinenin ay sonundan önce 2024 bütçesi üzerinde bir karara varmayı hedeflediğini söyledi.
Koalisyon ortaklarının 2024 yılı bütçesi üzerinde birkaç gün içinde anlaşma sağlayamamaları durumunda, Meclis onayının Ocak ayı sonrasına kalabileceği belirtiliyor.
Böyle bir durumda geçici bütçe uygulamasının devreye sokulması planlanıyor.
Bu durumda ise zorunlu olmayan yeni harcamaların dondurulması gerekeceği kaydediliyor.