İsrail uçakları ise Eş-Şati ve Nuseyrat mülteci kampları ile Beyt Lahiya, Beyt Hanun ve Gazze’nin doğusundaki başka bölgelerdeki evleri havadan hedef aldı.
İsrail’in yoğun saldırıları nedeniyle bölgedeki sabit hat, cep telefonu ve internet iletişim hizmetlerinin tamamen kesilmesi ve elektriğin de olmaması nedeniyle sivil savunma ekipleri ile ambulansların saldırıların olduğu bölgelere ulaşım sağlayamadığı, ölü ve yaralılarla ilgili de bilgi alınamadığı ifade edildi.
İşte dakika dakika tüm yaşananlar…
İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinin kuzeyindeki El-Celezun Mülteci kampına baskın düzenleyerek, biri çocuk 7 Filistinliyi gözaltına aldı ve 2 katlı bir evi yıktı.
İsrail ordusu, gece boyu Gazze’nin pek çok noktasını havadan ve karadan vurmaya devam etti.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Filistin halkına acil yardım ve uluslararası koruma sağlanmasının gereğini belirtti ve uluslararası toplumu Gazze’ye yönelik İsrail saldırılarının durması konusunda sorumluluk almaya çağırdı.
Dünya Gıda Programı (WFP), insani operasyonlarının kapsamını genişletmesi ve gelecek 2 ay içinde 1,1 milyon kişiye gıda yardımı ulaştırabilmesi için Gazze’ye her gün 40 tırın giriş yapması gerektiğini belirtti.
Arap Birliği, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda alınan “Gazze’de kalıcı insani ateşkes çağrısı” kararını memnuniyetle karşılayarak, bunun ,”uluslararası toplumun gerçek iradesini yansıttığı” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail ordusunun, 7 Ekim’den bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi’ne düzenlediği şiddetli saldırılar, bölgeyle tüm iletişimin kopması ve sivil kıyımını doruk noktasına taşıyacağından endişe edilen kara harekatıyla ilgili ilk sinyallerin gelmesi, dünyanın dört bir yanında tepkiye neden oldu.
İsrail’in, bu gece yarısı düzenlediği hava saldırılarında Şifa ve Endonezya hastanelerinin çevresi ile Gazze Şeridi’ndeki Bureyc Mülteci Kampı’nı hedef aldığı bildirildi.
Filistin yönetimi, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda alınan “Gazze’de kalıcı insani ateşkes çağrısı” kararını memnuniyetle karşılarken, dünya ülkelerinin bu karara uyarak İsrail’i ateşkes ilan etmeye zorlamasını istedi.
Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, İsrail ordusunun Gazze’deki Şifa Hastanesini hedef göstermesinin ardından “Hastaneleri hedef almanın hiçbir haklı nedeni yoktur.” açıklamasında bulundu.
İsrail ordusu, abluka altındaki Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’den bu yana en şiddetli saldırılarını düzenliyor. Saldırılar sonucu Gazze kentinin farklı bölgelerinden alev ve dumanlar yükseldi. İsrail’in elektriğini kestiği ve yakıt girişine izin vermediği için karanlığa bürünen Gazze’de gökyüzünü sık sık atılan bombaların ateşi aydınlattı.
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda alınan “Gazze’de kalıcı insani ateşkes çağrısı” kararının, “Filistinlilerin öldürülmesine ve savaş suçlarına karşı açık bir duruş” olduğunu belirtti.
Türk Kızılay, Gazze’deki sabit hat, mobil telefon ve internet iletişiminin kesilmesi nedeniyle “Üzülerek belirtmeliyiz ki, Gazze’de görev yapan yerel ekibimizle iletişim kuramıyoruz. Maalesef hiçbir iletişim kanalı çalışmıyor ve tüm insani yardım çalışanları ile ilgili büyük bir endişe içindeyiz” açıklamasında bulundu.
İsrail ordusu, abluka altındaki Gazze Şeridi sınırına yönelik operasyonun, “resmi bir kara harekatı olmadığını” açıkladı.
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nin karşılaştığı “en ağır” hava bombardımanının eşlik ettiği İsrail’in kara saldırısına Kornet füzeleri ile karşı koyduğu bildirildi.
Filistinli Gazeteciler Sendikası: İsrail gazetecilere yönelik katliam yapabilir
Öte yandan, Filistinli Gazeteciler Sendikası, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in, internet ve telefon hizmetinin kesildiği Gazze’de gazetecilere dönük “katliam” yapabileceği uyarısında bulundu.
İsrail’in şu ana kadar 20’yi aşkın gazeteciyi, ailelerinden de onlarca kişiyi öldürdüğüne ve onlarca basın kurumunu hedef aldığına işaret edilen açıklamada, bunun, gazetecilerin, işlenen suçları dünyaya duyurmasına engel olmak için resmi bir kararla ve sistematik bir politika çerçevesinde yapıldığı kaydedildi.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı tüm uluslararası kuruluşlara, “gerçeklerin tanıklarını” kaybetmeden önce harekete geçme, “cellatla kurbanı bir tutma ve çifte standart” konusunda ise “dur” deme çağrısı yapıldı.
İsrail’in Gazze’ye saldırıları
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlattı. İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırıya başladı.
Gazze’den düzenlenen saldırılarda 310’u asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında öldürülenlerin sayısının 3 bin 38’i çocuk, 1726’sı kadın ve 414’ü yaşlı olmak üzere 7 bin 326’ya çıktığını, 18 bin 967 kişinin de yaralandığını duyurdu.
İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 110 Filistinlinin öldüğü, 1900’den fazla kişinin de yaralandığı belirtildi. Çatışma bölgelerinde, çoğu İsrail bombardımanında 25 gazeteci yaşamını yitirdi.
İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim’den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 46 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi’nden 6, Hamas’tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi.
